Öncelikle eğer durumun fakındalarsa onlara "Bir şey yok.", "Sen odana git, orada oyna." gibi güvenini sarsacak cümleler kurmayalım. Çünkü bir huzursuzluk vardır ve çocuk en güvendiği kişilerden bunun aksi bir beyana maruz kalırsa inandırıcı olmaz.
Hangi yaştaysa ona uygun kelimelerle ve örnekler vererek depremin ne olduğunu anlatalım. Bu noktada çocuğumuzda kaygıya neden olacak kelimeler seçmemeye özen gösterelim. Örneğin; "Yerler bile yarılır, arabalar içine düşer.", "Depremde insanlar binaların altında kalmışlar." gibi.
Depremin bir doğa olayı olduğunu, yer altında gerçekleşen, bizim normalde göremediğimiz hareketler sebebiyle bir enerji ortaya çıktığını ve bu enerjinin zaman zaman bazı noktalardan yeryüzüne çıktığını söylememiz yeterli olacaktır.
Sebebini anlayabilir ama zamanını bilmemek de çocukta bir güvensizlik oluşturabilir. Bu noktada "Ne zaman olacağını bilmemiz mümkün değil, çünkü olmaya da bilir. Ama olsa bile alacağımız önlemlerle kendimizi güvende tutabiliriz." Şeklinde açıklayıcı bilgiler paylaşabiliriz. Eğer yaşı daha büyükse deprem anındaki acil durum planımızı yine kelimelerimizi dikkatli seçerek onunla paylaşabiliriz. Hatta birlikte bir deprem çantası hazırlayabiliriz. Biz elimizden gelen şeyleri yaptık ve artık öyle bir durum yaşansa bile hazırız duygusu hem bizi hem de çocuğumuzu daha iyi hissettirecektir.
Çocuklarımızı doğrudan enkaz, kurtarma görüntüsü gibi kötü etkileyecek görüntülere maruz bırakmayalım. Mümkünse gelişmeleri kendi şahsi telefonlarımızdan takip edelim.
Kaygı sorunu yaşamamaları için rutin hayatın devamı önemlidir. Normalde yaptığı şeyleri yapmaya devam etmeye çalışalım.
Çocuklarımızın yaş ve gelişim durumlarına göre deprem bölgesinde bir olumsuz durum yaşandığını ancak kurtulan insanların olduğunu (fotoğraf ve video göstermeden), ülkemizin dört bir yanından orada yardıma ihtiyacı olan kişilere yardımların gönderildiğini anlatabiliriz. Hatta birlikte yardım malzemeleri hazırlayıp ilgili noktalara teslim edebiliriz. Onun da yorumlarını almak bu konuda önemli bir detaydır. Örneğin; bir oyuncağını oradaki hiç tanımadığı bir çocukla paylaşması kendini iyi hissetmesini sağlayabilir.
Çocukların sorduğu zor sorular karşısında cevapsız kalmak onlarda kaygıya sebep olabilir. Bu yüzden öyle bir durumda "Şu anda bu sorunun cevabını bilmiyorum ama senin için araştırabilirim/birlikte araştırabiliriz." Şeklinde cevap vermek faydalı olacaktır.
Çocuklar yaşadıkları endişeden dolayı bizimle daha fazla vakit geçirmek, yanımızda uyumak isteyebilir hatta bir süre yalnız kalmaktan korkabilirler. Bu durumda onların taleplerini geri çevirmeyelim, duygularını dikkate alalım.