Okulların açılmasıyla birlikte kurs ve etkinliklerin sayısı da artmaya başladı. Okuldaki derslere destek amaçlı açılan kursların yanı sıra, çocukların sosyal beceriler kazanması için etkinlikler de çoğaldı. Peki bu kadar yoğunluk çocukları nasıl etkiliyor? Kurslara ve etkinliklere katılmak istemeyen çocuklara nasıl yaklaşılmalı, nelere dikkat etmeliyiz?
Çocukların kurslara veya etkinliklere gitmek istememesi, pek çok ebeveynin karşılaştığı bir durum ve birçok farklı nedenle ortaya çıkmış olabilir. Yoğun okul temposundan sonra çocuklar okul dışında kalan zamanlarını yine bir kurs ya da etkinlikte geçirmek istemeyebilirler. Dersleri için destekleyici programların da fazla yoğun olması başarıdan ziyade başarısızlık getirebilir. Unutmamak gerekir ki çocuklar güvendiği ortamda kendini mutlu hisseder, gelişime de en çok mutlu hissettiği ortamlarda açıktır.
Çocuğunuzun ilgi alanlarını tanıdığınızdan ve desteklediğinizden emin olarak aksiyon alabilirsiniz. Bu sürecin bir parçası olarak çocuğunuzla iletişim kurmak, onun düşünce ve hislerini anlamak büyük bir rol oynar. Bazen kendi hobilerinizi çocuğunuza yansıtabilir ve onun da bu etkinliklerden zevk alacağını düşünebilirsiniz, ancak çocukların farklı istekleri olabilir.
Başlangıç için çocuğunuzun ilgi alanlarını keşfetmenize yardımcı olabilecek aşağıdaki örnek soruları inceleyebilirsiniz.
Sana en çok ne ilginç geliyor?
Hangi aktiviteleri yaparken en mutlu hissediyorsun?
İlgilendiğin konu hakkında daha fazla şey öğrenmek ister misin?
Hangi aktiviteleri yaparken zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorsun?
Bu sorular onun kişisel gelişimini desteklemeniz için ipuçları verecektir. Eğer çocuğunuzun yetenekleri ve ilgi alanlarından eminseniz, aile olarak kendi bakış açınızı gözden geçirin. Fazla ısrarcı davranmak sorunun kaynağı olabilir. Öte yandan çocuklar sizden duyduklarını değil, gördüklerini yaparlar. Kendi ilgi alanlarınızı ve hobilerinizi çocuğunuzla paylaşarak onlara ilham verebilirsiniz.
Çocuğunuzun neden kurslara veya etkinliklere gitmek istemediğini anlamak için onunla açık bir şekilde iletişim kurmayı deneyin. Kaygı, motivasyon eksikliği veya başka bir endişe nedeniyle bu isteksizliği yaşıyor olabilirler. Eğitim aldığı yerdeki ekip çocuğunuzla uyum sağlayamamış veya oradaki disiplinli tutum çocuğunuzun başlangıç aşamasındaki hevesini kırmış olabilir.
Çocuğunuzla çok uzun ya da ayrıntılı şekilde konuşmak yerine sıradan bir iletişimi tercih edebilirsiniz. Ona bunun bir süreç olduğunu ve bir süre devam edeceğini, yaptığı aktivitenin başlangıçta eğlenceli olmayabileceğini anlatabilirsiniz. Basit bile olsa bir şeyi öğrenmesi, belli bir seviyeye gelene kadar ona sıkıcı gelebilir ama öğrendikten sonra keyfini almaya başlayacaktır. O ana kadar motive edici, yönlendirici, destekleyici bir tutum süreci kolaylaştıracaktır.
Çocuğunuza kendi hızında ilerleme fırsatı verin. Kendini zorlamadan, istediği zaman yeni şeyler denemesine izin vermek motivasyonunu artırabilir. İsteksizliği zaman içinde değişebilir, bu yüzden sabır göstermek gerekir. Her çocuk farklıdır ve neyin en iyi olduğunu belirlemek için çocuğunuzun ihtiyaçlarına ve isteklerine odaklanmanız önemlidir.
Tüm bu yoğunluğunun içinde bütün bir haftasını okulda geçiren çocuğunuz sizinle zaman geçirmek istiyor olabilir. "Çocuğum benimle kaliteli zaman geçirebiliyor mu" sorusunu göz ardı etmeyin. Unutmayın ki, onun size de ihtiyacı var.