Ebeveynler olarak sıkça çocuğumuzun hiçbir şey yapmadan durmasına izin vermiyoruz. Çocuğumuz tablet, mobil telefonlar, bilgisayarlar gibi bir çok eğlence / iletişim araçlarının etkisi altında kalıyor ve kendini sürekli oyalayabiliyor.
Yeni medya araçlarının, video izlemenin 10 - 12 yaş grubu çocukları nasıl etkilediği yönünde doktora araştırması yapan Doğu Angila Üniversitesi Araştırmacı ve Misafir Öğretim Üyesi Dr. Teresa Belton, BBC'ye verdiği röportajında bu konuya dikkat çekiyor. Dr. Belton, çocukların son zamanlarda 'sıkıldım' kelimesini sıkça kullanmasını, iletişim araçları, ekranlar, videolar, bilgisayar ve mobil cihazlarla yaşayan çocukların hiçbir şey yapmadan durmayı bilmemesine bağlıyor. Dr. Belton, çocuğun'can sıkıntısı'nın aslında bilimsel olarak 'sürekli uyarılmış ve beklenti içine sokulan çocuğun rahatsızlık hissi' olabildiğine dikkat çekiyor.
Belton, çocuğa can sıkıntısı ile başa çıkabilmenin öğretilmesi gerektiğini belirtiyor, "Bazı çocuklar ve gençler can sıkıntısının kaynağını belirlemekte zorlanıyor. Sebebi olmayan durumlarda da ne yapması gerektiğini bilmiyor. Bazen otobüse atlayıp etrafa bakınmak, çocuk için dışarı çıkıp doğada vakit geçirmek ya da ufak bir araba ziyareti can sıkıntısını azaltıp, yok edebilir. Çocuğu beklenti ve uyarılmışlık durumundan kurtarabilir" diyor.
Yazar ve sanatçılarla görüşmeler yapan Belton, çoğunun can sıkıntısından sanatla ilgilenmeye veya yazmaya başladığını tespit etmiş. Bu nedenle can sıkıntısının nedeninin tespit edilip, çocuğun 'olumlu - doğru' yönlendirildiği takdirde, yeteneğini ve yaratıcılığını ortaya çıkarabileceğini belirtiyor.
Çocukların durup zamanın akışını izleme, hayal etme, düşüncelerini takip etme, anlama sürecine ihtiyaç duyduğunu ifade eden Belton, çocukların yaşadıklarını, hayatı oyun ya da sadece etraflarındaki olup biteni gözlemleyerek öğrendiklerini vurguluyor.
Aile Eğitimcisi Nancy H. Blakey de, can sıkıntısının çocuğun olumlu yönlerini görmek için fırsat olduğunu düşünüyor ve "Can sıkıntısı, kişinin etrafında olup bitenlerin dışında ruhun kendi eşsiz eşsiz yeteneklerine bir davet olabilir. Hayatın anlamını ve kişinin iç dünyasını, var olan değerlerini anlamasına kavramaya yardımcı olabilir" diye belirtiyor.
Blakey, ebeveynlere çocuğun can sıkıntısını gidermeye dair tahammüllü ve istekli olmalarını öneriyor. 'Sıkıldım' kelimesini duymamak için, ekranlardan olabildiğince uzaklaştırmak ve aktiviteler planlamayı öneriyor. Blakey, insanlarla vakit geçirmenin, birlikte hareket etmenin en iyi yönlerimizi ortaya çıkarttığını söyledi.
Blakey ailelere ayrıca, çocuğun seveceği aktiviteleri içeren, kolayca erişebileceği ve kendi başına uğraşabileceği sıkıntı kartları ya da kutuları hazırlamalarını öneriyor. Çocuğunuzun canı sıkıldığında onu karttaki/kutudaki aktiviteleri yapması için teşvik edebilirsiniz. Aktiviteleri yenilemeyi unutmayın. Kartlarda, elbiselerini giyip çıkartmak, önemsiz çekmeceyi derleme, ilk yardım malzemelerini kontrol etme, ipe boncuk dizme gibi basit ama oyalayıcı şeylere yer verebilirsiniz.