"Dayanamadım, yine 'tamam' dedim…"
"Kalbi kırılır diye çekindim."
"Bir kere daha istedi, kıramadım."
"Hayır desem kötü biri gibi hissediyorum."
Bu cümleler tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz. Ebeveynliğin en zorlayıcı taraflarından biri, sınır koymakla şefkat arasında denge kurmak. Kimse çocuklarının üzülmesini istemez; bu çok doğal. Ama bazen "hayır" demek, sanılandan daha fazla fayda sağlar.
Neden Bu Kadar Zor?
Bir çocuğa "hayır" demek çoğu zaman küçük bir suçluluk duygusunu tetikleyebilir. "İstediklerini yapmalıyım", "Onu mutlu etmem gerek", "Kırılmasın"…
Fakat çocukların gelişiminde en önemli şeylerden biri, sınır kavramını tanımak. Bir sınır konulduğunda aslında onlara güvenli bir alan da çizilir. Bu his, çocuklar için sanılandan daha rahatlatıcı.
Sınır, Sevginin Karşıtı Değil
Bazen "hayır" kelimesi, tıpkı sert bir duvar gibi görünebilir. Ama gerçekte bir duvar değil; bir rehberdir. Çocuklar, neyin ne zaman yapılabileceğini, neden bazı şeylerin bekleyebileceğini bu rehberlik sayesinde öğrenir.
"Hayır"ı Yumuşatmanın Yolları
Hayır demek sert olmak zorunda değil. Tersine, yumuşak ve anlaşılır bir tonla söylendiğinde çocuklar onu çok daha kolay kabul eder.
Bazen küçük bir açıklama bile sonucu değiştirir:
"Şu an yapamayız, ama birazdan birlikte bakarız."
"Bunu almak için uygun zaman değil, istersen başka bir şey seçelim."
"Bugün ekran yok, ama birlikte oyun kurabiliriz."
Bu tür cümleler hem sınır koyar hem de çocuğa yalnız olmadığını hissettirir.
Tutarlılık En Çok Güvence Verir
En zoru bazen tutarlı kalabilmek olur. Bir gün "hayır" deyip ertesi gün "tamam" denildiğinde çocuğun kafası karışır. Ne yapması gerektiğini bilemez ve daha çok ısrar etmeye başlar.
Fakat tutarlılık, çocuk için "kurallar değişmiyor, ben güvendeyim" anlamına gelir.
Tutarlı bir hayır, hem ebeveynin işini kolaylaştırır hem çocuğun iç dünyasını sakinleştirir.
Kendimize de Şefkat Gerek
Her ebeveyn bazen "evet" demesi gerektiğini düşündüğü bir anda "hayır" diyebilir veya tam tersi olabilir. Bu da normaldir.
Ebeveynlik, hatasız ilerleyen bir yol değil; sevgiyle ilerlenen bir deneme-yanılma sürecidir. Kendine kızmadan, yargılamadan, küçük adımlarla ilerlemek en gerçekçi yoldur.